Asıl görevi süt salgılamak olan memeler; süt kanalları, süt bezeleri ve destek dokusundan oluşur. Bu dokularda bazen normal sayılabilen, bazende hastalık sayılan değişiklikler görülür. Bu değişikliklerin bir kısmı önemli olmasa da bir kısmı gerek yaşam konforunu olumsuz etkilemesiyle gerekse bazen ölüme sebep vermesiyle oldukça önemli olabilir.
Memenin hastalıklarında ağrı ,akıntı, şişlik gibi şikayetler çoğunlukla hayati önem taşımazlar fakat hastanın günlük yaşamını oldukça olumsuz etkilerler.
Bu hastalıkların çok büyük bir kısmı iyi huyludur ve çoğunlukla tedavi gerektirmez.
Kadınlarda en sık görülen kanser olan meme kanseri erken yakalandığında tedavi olabilirse de geç tanı konulduğunda ölümcül bir hastalıktır. Hala geç teşhise bağlı olarak kadınlarda sık görülen ölüm sebebi olarak yerini korumaktadır.
Memenin doğumsal bozuklukları:
Memenin tek taraflı ya da çift taraflı olmaması, memenin başının olmaması, aksesuar meme olarak adlandırılan ikiden fazla memenin veya ucunun olması, koltuk altında süt bezlerinin bulunması gibi bozukluklardır.
Bazı edinsel (doğuştan olmayan, sonradan oluşan) bozukluklar vardır. Örneğin hormonal bozukluklara bağlı olarak ergenliğin erken olması, dolayısıyla neredeyse çocukluk çağında memelerin fazla ve hızlı büyümesi, erkeklerde tek veya iki taraflı büyüme (jinekomasti), memenin ileri derecede büyümesi gibi hastalıklar oluşabilir.
Memenin iyi huylu hastalıkları:
Kistler:
Çok sık görülen, sıkça şikayete sebep olabilen iyi huylu lezyonlardır. Kistler içi sıvı dolu keseciklerdir. Sıklıkla ağrılıdır. Şikayetler adet öncesi dönemde artabilir, kistler büyüyerek memelerde gerginlik ve hassasiyete sebep olur.
Basit kistler çok büyüyüp verdiği rahatsızlık artmadığı sürece tedavi gerektirmez, eğer kistlerde büyüme olursa ponksiyon dediğimiz enjektörle boşaltma işlemi yapılabilir. Alınan sıvı, eğer hasta içini rahatlatmak için incelenmesini isterse veya doktor şüpheli durum görürse patolojiye gönderilir. Bunun dışında incelemek gerekmez. Çünkü bu kistler iyi huyludur.
Komplike kistlerde durum daha farklıdır. Kistlerin içerisinde katı (solid) alanlar vardır. Bu solid alanların tetkik edilmesi gereklidir. Kistin içerisindeki katı alanlardan iğne biyopsisi almak gerekebilir.
Fibrokistik Hastalık (Memenin Fibrokistik Değişiklikleri):
Aslında hastalık olarak kabul edilmez. Son zamanlarda fibrokistik değişiklikler olarak adlandırılır. Ele gelen net bir kitle yoktur. Muayenede memenin dokusu yoğun olarak ele gelir. Yoğun doku içerisinde büyümüş kistler kitle gibi ele gelir. Genç kadınlarda daha sık görülür. Menapozdan sonra hormon almayan kadınlarda az görülür. Fibrokistik memelerde şikayetlerin fazla olmasının sebebi östrojenin (kadınlık hormonu) memedeki dokular üzerine etkisidir. Adet dönemine uygun olarak artan, azalan periyodik bir ağrı vardır. Adete yakın dönemde artar, adet bitimine yakın kaybolur. Bir daha ki adet yaklaşıncaya kadar kişi rahattır. Bazen bu periyoda uymayıp devamlı olabilir. Bazen de menapoz sonrasında sanki adet görüyormuş gibi periyodik ağrı görülebilir.
Önceleri memelerdeki fibrokistik değişiklikler hastalık olarak kabul edilirdi ancak şu anda hastalık olmadığı kabul edilmekte ve fibrokistik meme tanımı kullanılmaktadır. Hastalık olmadığından özel bir tedavisi yoktur, şikayetleri gidermeye yönelik ağrı kesici gibi ilaçlar kullanılabilir.
Çok rahatsız edici ağrılarda çuha çiçeği yağı veya bitki özlerinden yapılmış ilaçlardan kullanılabilir.
Fibroadenomlar:
Her büyüklükte olabilir, genellikle 2 cm. den küçüktür. Düzgün yüzeyli, hareketli, kauçuk kıvamında, çoğunlukla eliptik (eni ve boyu farklı) kitlelerdir. Tek veya çok sayıda, tek memede veya her iki memede birlikte görülebilir. Bazen ileri derecede büyür, 5 cm.den büyüktür (dev fibroadenom). Dev fibroadenomlar filloid tümörle karışabileceğinden kalın iğne biyopsisi yapıldıktan sonra çıkarılmalıdır.
Genç yaşlarda daha sıktır. 50 yaş üstü nadirdir. Menapozdan sonra küçülme eğilimindedirler. Jüvenil fibroadenom tipi ergenlik döneminde (10-18 yaş) görülen tipidir.
Hamilelikte hormonların etkisiyle büyüme gösterebilir.
Hızlı büyüyen kompleks fibroadenomlarda kanserleşme riski vardır, basit fibroadenomlar kanserleşmez.
Muayenede çoğunlukla fibroadenom düşünülmesini sağlayan bulgular vardır. Muayeneye ek olarak ultrasonografi, 40 yaş üstünde mamografi yapılmalıdır. Fibroadenom tanısı koymak için MR gerekmez.
Fibroadenom düşünülen, iyi (benign) olduğundan emin olunan kitleler 1 yıl süreyle 6 ay aralıklarla, sonra yılda bir kontrol edilir. Kitlede hızlı büyüme olursa tru-cut biyopsi (kalın iğne biyopsisi) yapılmalıdır.
Fibroadenomları genellikle çıkarmaya gerek yoktur. Klinik muayene, radyolojik tetkikler ve tru-cut biyopsi ile iyi bir değerlendirme sonrası fibroadenomlar için konservatif tedavi yani takip etme, güvenli ve kabul edilmiş bir yaklaşımdır. Hastaya takiplerine gelmesinin önemi anlatılır.
Bazı durumlarda fibroadenomu çıkarmak gerekir:
*Takip hastayı ileri derecede strese sokuyorsa, hasta kitlenin kötü olmadığının açıklanmasına rağmen çıkarılmasını ısrarla istiyorsa
*Takipte 6 ayda kitle boyutu % 20 den fazla büyüyorsa, ultrason görüntüsünde değişiklik olmaya başladıysa,
*Yaşı 35 üzerindeyse ve ailede özellikle 1. ve 2. derecede yakınında kanser varlığı gibi risk faktörleri varsa,
*Bazı hastalıklar nedeniyle takip ve tedaviye gelemeyecek durumdaysa kitle çıkarılabilir.
Cerrahi eksizyonda yani kitle çıkarıldığında memeyi deforme etmesi, oluşacak nedbe dokusu nedeniyle muayene ve mamografi takiplerini zorlaştırması, yara yerinde ödem, cilt kalınlaştırması gibi yan etkiler beklenebilir.
Yani fibroadenomlarda tedavi planlanırken hastanın ve kitlenin her bakımdan değerlendirilmesi ve ona göre cerrahi tedavi veya takip kararı alınmalıdır.
İntraduktal papillom (süt kanalı polipleri):
Çoğunlukla özellikle erken dönemde iyi huyludur ama tiplerine göre değişen derecelerde kanserleşme ihtimali vardır. Areola altındaysa ya da uç kısıma yakınsa erken dönemde akıntı yapar, uzak yerleşimliyse kitle olarak belirti verir. Papillom küçük te olsa çıkarılması gereken bir kitledir. Böylece hem kesin tanı konulmuş hem de tedavi edilmiş olur.
Yağ bezeleri:
Memedeki yağ hücrelerinin çoğalmasıyla oluşan bezelerdir. Öncelikle kitle değil de lipom olduğu muayene ve tetkiklerle ispatlanmalıdır. Herhangi bir müdahale gerektirmeyen kitlelerdir. Kansere dönmezler. Hızlı büyüyenler veya estetik olarak deformasyon yapanlar çıkarılabilir. Hızlı büyümüyorsa ve lipom olduğu tru-cut biyopsi ile kanıtlanmış olan yağ bezelerinin çıkarılmasına gerek yoktur. Bu bezeleri çıkarmak da deformasyon yapar ve yerinde oluşan nedbe dokusu takiplerde zorluk çıkaracaktır.
Memenin iltihapları (mastit, memenin apseleri):
Süt verme döneminde (laktasyonda ) sıktır. Ortamda süt olduğu için mikropların çoğalması için uygun bir ortam vardır. Önlemek için memenin ucunun bakımı ve temizliği önemlidir. Ucundaki çatlaklar tedavi edilmelidir. Sık emzirmek ve memeyi iyi boşaltabilmek gerekir.
Memede şiddetli ağrı, ciltte kızarıklık, ödem vardır. İltihap dağınık bir haldeyken mastit adı verilir, bir araya toplanıp cerahat halini alınca apse adını alır. Mastit döneminde tedavi edilebilirse cerrahi müdahaleye gerek olmaz. Apseleşirse mutlaka cerrahi bir müdahaleyle apseyi boşaltmak gerekir.
Apsede zonklayan tarzda ağrı, ciltte kızarıklık ve şişme vardır. Önceleri sert olan iltihaplı alan yumuşamaya başlar. Erken müdahale edilmezse apse büyür, kendiliğinden boşalabilir.
Emzirmeyen kadında iltihaplanma olması da çok önemlidir. Bazı meme kanserleri (enflamatuar meme kanseri) iltihaplanma şeklinde kendini gösterdiğinden bu tip mastitler kanserle karışabilir. Bu nedenle iltihap tedavisine uzun süre devam etmek ve bu konuda ısrarcı olmak yanlıştır. Tedavide mastitte gerileme olmazsa vakit geçirmeden biyopsi alınmalıdır.
Süt vermeyen kadındaki mastitler, tüberküloz mastit, periduktal mastit, granülamatöz mastit gibi çeşitler gösterir. Bu tanılar patolojik inceleme sonucunda konulan tanılardır.. Mastitin tipine göre genellikle uzun bir ilaç tedavisi yapılır. İlaç tedavisi bitince meme dokusunda kalan mastit odağı çıkarılır. Tedavi edilmeden cerrahi müdahale yapılırsa yara kapanmasında gecikme olur hatta iyileşme görülmeyebilir.
Meme kanseri:
Kadınlarda görülen en sık kanser türüdür. 8 kadından biri hayatının bir döneminde meme kanseri olmaktadır. En sık 40-59 yaşları arasında görülür. 30 yaş altı ve 70 yaş üstünde de görülebilir. Kadınlarda ölüm nedeni olarak da akciğer kanserinden sonra ikinci sıradadır. Görülme sıklığında 1.sırada olduğu halde ölüm sırasında ikinci sıraya gerilemesi meme kanserinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu gösterir.Tabii erken teşhis ve tedavi edilebilirse ölüme sebep olmayabilir.
40 yaşın üzerinde memede sert, fiske (yerinden güç oynatılabilen), cilde yapışık bir kitle görüldüğünde aksi ispatlanıncaya kadar kanser kabul edilmelidir ve hızla tetkik ve tedavisi yapılmalıdır.
Sık görülen meme kanserini teşhis etmekte ilk basamak belirli periyotlarla kadının kendi kendini muayene etmesidir. Bir kadın kendisinde aşağıdaki belirtileri tespit ettiğinde acilen bir doktora başvurmalıdır;
Kitle, ciltte çekilme veya portakal kabuğu görüntüsü, deride kızarıklık, meme başında çekilme, içeri çökme ve akıntı, koltuk altında ele gelen kitle.
Hangi kadınlar risk altındadır?
50 yaş üstünde olanlar, ailede meme kanserli bir ya da birden fazla yakınının meme, yumurtalık kanseri olması, meme kanseri yapan genlerin mevcut olması (BRCA1, BRCA2) ilk adeti 12 yaşından erken olanlar, 55 yaşının üstünde menapoza girenler, başka bir sebepten dolayı göğüs bölgesine radyasyon ışını alanlar diğer kadınlara göre daha fazla kanser olma riski taşırlar. Bu faktörleri değiştirebilmek kişinin elinde değildir. Bunlara ilaveten risk faktörü olup ta kişinin değiştirebileceği faktörler vardır: İlk gebeliğini geç yaşta olanlar, emzirmeyenler, doğurmayanlar, şişmanlar, yağdan zengin beslenenler, menopoz tedavisi gibi hormon tedavisi olanlar, doğum kontrol haplarını uzun süreli kullananlar, alkol ve sigara kullananlar, hareketsiz yaşam sürenler de kanser riski fazladır.
Teşhis önce kendi kendine muayene, sonra doktor muayenesi, mamografi, ultrason, MR gibi ek tetkikler sonrasında biyopsi ile konur. Biyopsi ultrason eşliğinde kalın iğne biyopsisi (trucut) ile yapılır. Patolojik inceleme sonrasında hastanın yaşı, ışın (radyoterapi) ve kemoterapi alabileceği, tümörün cinsi, alt tipi gibi kriterler göze alınarak ameliyat çeşidi belirlenir. Tümör cinsi ve diğer kriterler uygunsa çoğunlukla meme koruyucu cerrahi dediğimiz kitlenin sağlam sınırlarla çıkarılması ameliyatı yapılır. Koltuk altındaki lenf bezlerine örnekleme (sentinal lenf nodu biyopsisi) yapılarak lenf bezine sıçrama olup olmadığı tespit edilir. Yayılma varsa aynı anda koltuk altı lenf bezleri temizlenir, en az 10 tane lenf bezi alınmalıdır. Cerrahi tedavisi sonrası tümörün durumuna göre kemoterapi ve radyoterapi uygulanır.
Merhabalar ben genel cerrahi uzmanı Op. Dr. Seher Şirin, Antalya’da bulunan kliniğimde hasta kabul ediyorum. Bana ulaşmak için 0242 312 22 22 arayabilir ya da aşağıda yer alan WhatsApp butonuna tıklayarak yazabilirsiniz.
Mrhaba hocam memede çökme neden olur ?
Memede çökme derken ciltte çöküntü ise önemlidir. Meme kanserinde, yağ nekrozu dediğimiz hastalıklarda olur. Tek başına bir şikayetle karar verilemez. En kısa zamanda muayene olmanız ve sebebibin açıklanması gerekir.
Merhabalar hocam 1 hafta gibi bir süre tek gögüsümde büyüme nedeni sizce ne olabilir ?
1 hafat meme büyümesinde çok kısa bir süre. Meme iltihapları, memeye travma sonrası ödem, hematom ilk akla gelenlerdir. Lipom, kist, kitlenin ani büyümesi de nadiren olabilir, bu durumlarda zaman kaybetmemek gerekir. Sebebin kesin belirlenmesi için muayene şarttır. Zaman kaybetmeden genel cerrahi uzmanına muayene olmalısınız.
Merhaba hocam Annem de ve Teyzem de meme kanseri bende muayene olmak istiyorum siz ultrason ile mi bakmaktasınız ?
Anne ve teyzenizin meme kanseri olması nedeniyle sizinde kontrol olmanız gerekli. Özellikle onların hastalığa yakalanma yaşı ve sizin yaşınız da önemli. Öncelikle muayene olmanız ve duruma göre tetkikler yapılmalıdır. Ben genel cerrahi uzmanı olduğumdan muayene yapıyorum, gereken tetkikleri istiyorum. Ultrasonu radyoloji uzmanı yapar. Genel cerrahi uzmanının yapmasını doğru bulmuyorum ve yapmıyorum.
Hocam yeni doğum yaptım sol mememde şişlik oluştu . doktor hiçbir işlem yapmadı ama ateşim yükseliyor. özellikle gece. canım da çok yanıyor. sizin tedavi edebileceğiniz bir şeyse gelmek istiyorum
Yeni doğum yapanlarda meme iltihabısık görülür. Eğer apse yapmamışsa cerrahi müdahale gerekmez. Sık sık emzirin, boşalmasını sağlayın. Doktorunuz ilaç verdiyse kullanın. Emzirirken iyi boşalması için sıcak havlu sarın, emzirme dışında soğuk uygulayın. Benimle irtibata geçmek isterseniz 0212 5727265, 0212 5727266, 0542 6210888 numaralı telefonları arayabilirsiniz.
19 yaşındayım göğsümde akıntı var doktorumun eline bir kitle gelmedi ama ultrasonda iyi huylu bir kitle olduğunu ve bir hastalık olduğunu söyledi ismini hatırlamıyorum bana akıntıyı önlemek için antibiyotik verdi ilacım bitti ama hala akıntı var ne yapmalıyım
Meme ucunu sıktığınız zaman gelen akıntı varsa bunun anlamı yok. Hastalık olarak görmüyoruz. Kendiliğinden geliyorsa özellikle de kanlı ise ve çamaşırınıza bulaşıyorsa süt kanalları içerisinde herhangi bir patoloji olabilir. Bu nedenle ileri tetkik gerekir.
Hocam koltuk altına yakın kısımlarda ağrı hissediyorum bazen çok şiddetleniyor. elimle kontrol ediyorum herhangi bir şişlik hissetmedim. babaannem meme kanseri .tek başına ağrı meme kanseri belirtisi olabilir mi
Ağrı bir erken evre kanseri belirtisi değildir. İleri evrelerde sinirlere, cilde yayıldığında ağrı olabilir. Koltuk altındaki ağrı ağır kaldırma sonrasında o bölgedeki pektoral kaslardan, lenf bezlerinden ya da oradaki meme dokusunda olan fibrokistik yapılardan kaynaklanabilir. Bu ağrının sebebiyle ilgili kesin teşhis açısından ve ailenizde (2.derecede) meme kanseri olduğundan muayene olmanız gerekir.
Merhaba, 27 yaşındayım. Meme ucunda bi sertlik var. Yağ bezesi gibi sanki. Muayeneye gelmelimym?
Memedeki her sertlik muayene olunması ve kesin teşhis edilmesi gereken bir durumdur. 27 yaşında olmanız daha çok kist, fibroadenom olabileceğini düşündürür.Yine de kanser olup olmadığı daha doğrusu kitlenin ne olduğu muayene ve ultrasonla tespit edilmelidir.
Hocam merhaba 23 yaşındayım. Henüz bekarım ve hiç cocuk dogurmadım. Mememden süte benzer bir sivi geliyor. Bu normal degil herhalde demi. Ne olabilir neden o sivi geliyor acaba
Memenin ucunu sıktığınızda sıvı geliyorsa anlamı yok. Siz ucunu sıkmadan, kontrol etmeden çamaşırınıza geliyorsa anlamlı. 2 memeden geliyorsa prolaktin denilen hormon yüksekliğinden veya kanalların geniş olmasından kaynaklanabilir. Tek taraflı ise ve ve hafif kanlı ise anlamlı. Kanal içinde polip, tümör gibi hastalıklar olabilir. Genel cerrahi uzmanı muayenesi ve ultrason, kanda prolaktin hormonu bakılması gibi tetkikler gerekir.
28 yaşındayım. Geçenlerde adetim 5 gün kadar gecikti. Mememin koltuk altına yakın yerinde bir şişlik farkettim. Adetim bitince kontrol ettim,yok. Muayene olmam gerekir mi,normal mi yoksa?
Bazı kişilerde meme dokusu koltuk altına doğru uzayabilir. Adete yakın dönemde tıpkı meme gibi buradaki doku da şişer, ağrır, bezeler şeklinde ele gelebilir. Bazen küçük bir kist, fibroadenom varsa adete yakın onlar da büyüyebilir. Böyle küçük lezyonların varlığı açısından bir kez muayene olmanızda fayda var. Ultrasonografi de gerekebilir.
Meme başında yağ bezesi gibi şeyler var. Aldırmalı mıyım kötü huylu olabilir mi?
Meme başındaki yağ bezesi gibi yapılar dediğiniz durum muhtemelen normal areolanın yapısıdır. Kansere dönüşmez,almak gerekmez. Eğer yeni oluştuysa,büyüyorsa farklı bir şey olabilir. Yine de görüp muayene etmek gerekir.
Merhaba, yuzustu yatiyorum cogunlukla sabahlari kalktigimda agrim oluyor sakincasi varmi kanseri tetikler mi? Teşekkürler cok
Sakıncası yok. Yatış pozisyonu kanseri tetiklemez.
Hocam merhaba meme muayenesini kendim yapiyorum. Mememin icinde bircok elime gelen nohut buyuklugunde bezeler var acaba bunlar normal mi?
Gençlerde meme guddeleri yoğun olduğundan ya da fibrokistik meme yapıları olanlarda küçük nodüler yapılar ele gelebilir. Adet bitiminde bu durum en az olduğundan muayene bu dönemde yapılırsa daha iyi olur. Doktora en az yılda 1 kez muayene olmalısınız. Gerekirse tetkikler yapılmalı.
Merhaba Seher hanım. Meme uçlarımın çevresinde küçük çıkıntılar var. Kaşıntı, ağrı gibi şikayetlerim yok. Muayene olmalı mıyım?
Areola dediğimiz meme başı çevresinde küçük çıkıntılar normalde de olan yapılardır. Çıkıntı tanımınızı tam bilemediğim için muayene olmanızda fayda var. Dilerseniz facebook hesabımdan ya da 0542 6210888 numaralı telefona WhatsApp dan yakın olarak cildi gösteren fotoğraf gönderebilirsiniz. Dilerseniz,istanbul’daysanız 20 Ekime kadar ‘meme kanseri farkındalık ayı’ nedeniyle meme muayenem ücretsizdir. Gelirseniz muayenenizi yaparız.
hocam merhaba göğsümde bi kaçgündür bir ağrı vardı göğüs ucumda bi kabukluk oluştu akıntı var sizce nedeni nedir? muayene olmaya gelsem ücretiniz ne kadar?
Ağrı normalde 10 kadının sekizinde vardır. Fakat sizde yeni oluştuğundan (özellikle de adetle ilgisi yoksa) ve akıntı olduğundan iltihap olabilir.Muayene ve tetkik gerekir. SGK nız varsa anlaşmamız yoktur fakat % 50 indirim yapıyoruz.0212 5727265, 0212 5727266, 0542 6210888 numaralı telefondan ücret bilgisini alabilirsiniz.
Hocam merhaba anneme(57) meme kanseri teşhisi kondu size biyopsi sonucunda yazan bilgileri yazıyorum bu sonuçlar doğrultusunda nasıl bir yol izlemeliyiz memenin tamamının alınması mı gerekiyor yoksa o bölgeyi temizlemek yeterli mi? Biyopsi sonucunu yorumlarsanız çok sevinirim.
Sağ meme saat 11 hizasında 5 mm boyutunda derin planda belirsiz kontörlü irregular şekilde maling özellikli lezyondan 2 cc citenest ile lokal anestezi uygulanarak trucut biyopsi yapıldı. 14g iğne ile 4 adet parça alındı. En büyüğü 1,4 cm en küçüğü 0,6 cm uzunluğunda 0,2 cm çaplarında sarı kahverenkli 5 adet biypsi meteryali
Patolojik tanı: invaziv meme karsinomu
Östrojen reseptör durumu:
Tümör içi yaygınlık %95 üzerinde
Nükleer boyanma yoğunluğu kuvvetli
Sonuç pozitif
Progesteron reseptör durumu:
Tümör içi yaygınlık %5
Nükleer boyanma yoğunluğu orta
Sonuç pozitif
C Erb b2 durumu: yaygın kuvvetli komplet membranöz boyanma skor 3 aşırı ekspresyon yönünden pozitif
Ki-67 %30
Kromogranin negatif sinoptafizin negatif